Çal İlçesi hakkında bilgiler
17 Ekm 2015
Tarihçe
Çal'ın antik dönemlerdeki adı Mosyna'dır. Türklerin bölgeye gelmesine kadar bu isimle anılmıştır. Türkler bölgeye Çal adını vermiş ve bu yöre Çal Yöresi olarak anılmaya başlanmıştır. Çağatay lehçesinde yüksek yer ya da yayla anlamına gelen Çal adı, ilçenin doğal konumundan dolayı verilmiştir. "Çal" kelimesi bunun yanında taşlık yer, çıplak tepe, kireçli toprak gibi anlamlara da gelmektedir. Çal uzun yıllar bir yerleşim merkezinin değil, bölgenin adı olarak kullanılmıştır. Çal'ın bugün olduğu yerdeki yerleşim yerinin adı ise Demirciköy'dür. Bölgeye yerleşenlerin önemli kısmının demircilikle geçindiği için bu ismi aldığı ifade edilmektedir.
Daha sonra bölgenin genel adı olan Çal, merkez ilçenin adı haline gelmiştir.Anadolu'daki yer adlarında benzer örneklere rastlanılır.
Çal'da mevcut iki kitabede de Çal'ın ismi Demirci Karyesi olarak geçmektedir. Bu kitabelerden birisi Hicri 1267 (1850) tarihli Çarşı Camii minare girişinde bulunan kitabedir. Diğeri ise Fakıoğlu Camiinde bahçe duvarında monte edilmiş olan 1247 (1831) tarihli kitabedir.
Ancak Çal ile ilgili ilk Osmanlı belgelerinde Demirciköy adına rastlanmaması ve sürekli "Çal" isminin kullanılması bu değişimin çok önceki dönemlerde gerçekleştiğini göstermektedir. Nitekim Çal'dan bahseden hemen bütün belgelerde net olarak Çal tabiri kullanılmıştır. Özellikle bir kaza merkezi haline geldiği 17. yüzyıldan itibaren yörenin genel olan Çal merkez içinde kullanılmaya başlanmıştır. Yukarıda belirttiğimiz 1831 ve 1851 tarihli kitabelerde Demirciköy adının kullanılması muhtemelen yöresel bir kullanımdan kaynaklanıyor olmalıdır. Yani çok daha önceleki dönemlerde kaza merkezine resmi makamlar tarafından Çal adı verilmiş ve bu isim kullanılmaya başlanmış ise de; halk arasında alıştıkları isim olan Demirciköy tabiri kullanılmaya devam etmiş olmalıdır. Nitekim merkezdeki iki caminin kitabesinde Demirciköy isimlerinin kullanılmasını bu yaklaşıma göre açıklayabiliriz.
Roma İmparatorluğu döneminde ait çeşitli kalıntıların bulunduğu Çal Anadolu Selçukluları devrinde Türklerin idaresine girdi. Çal bölgesinin kuruluşu 1072 yıllarına kadar uzanır. Selçuklunun Kayı boyundan gelen Türkler Çardak üzerinden bugün adı Boğaziçi olan bölgeye yerleşmiştir. Baklanı kuran Abdi bey den sonra bu bölgeye gelen Hüsamettin dede Daha sonra Çal ve havalisini fethetmiştir. 19. yüzyıl sonuna kadar Demirciköy olan ismi 19. yüzyıl sonu itibarı ile Çal olarak anılmaya başlamıştır. II. Murat devrinde Osmanlı topraklarına katılan Çal 1886'da Denizli Sancağına bağlı bir kaza haline geldi.Kurtuluş Savaşı sırasında Çal Kuvayı Milliyesinin direnişi Çal'ın Yunanlar tarafından işgalini engelledi. Çal Müftüsü Ahmet İzzet Efendi'ye Kurtuluş Savaşı sırasında yaptığı hizmetlerinden dolayı İstiklal Madalyası verildi.
Çal yöresi, aynı zamanda 12 Olympos tanrısından biri olan Dionysus'un yaşadığı yer olarak bilinir. Kimi rivayete göre Çal şarabının dünyaca ünlü olması Dionysus'un şarap tanrısı olmasından dolayıdır. Aynı zamanda tiyatronun dünyada ilk kez oynandığı antik Dionysosopolis buradadır ve ayrı bir önem taşır.
Coğrafi Konum Bilgileri
Çal Ege Bölgesinde, Denizli iline bağlı bir ilçedir. Denizli'nin kuzey doğusunda yer almaktadır. Denizli'nin doğusunda bulunan Çökelez Dağı'nın doğu eteklerinde kurulmuştur. Dağın batı eteğinde ise meşhur Pamukkale bulunmaktadır.
Çal, Uşak ilçeleri ve Denizli'nin doğusunda bulunan diğer ilçelerle komşudur. Çal'ın batısında Çökelez Dağı bulunmaktadır.
Dağın doğu eteklerinde Çal'a bağlı köyler,batı eteklerinde ise Akköy ilçesine bağlı köyler bulunmaktadır. Kuzey ve kuzey doğusu Uşak'ın Ulubey ve Karahallı ilçeleri ile çevrilmiştir. Çal'ın doğusunda Baklan güney doğusunda ise Honaz İlçesi yer almaktadır.
Çal, yaklaşık 65 km'lik bir yol ile Denizli'ye bağlanmaktadır.Bu yol 33. km'den sonra Afyon-Denizli yoluna bağlanmaktadır ki, duble yol haline getirilen bu bölümde ulaşım son derece rahattır. Çal ayrıca Çökelez dağını aşan ikinci bir yollada Denizli'ye bağlanmış ise de bu yol fazla tercih edilmemektir. Çal Güney üzerinden Denizli-İzmir yoluna bağlanmaktadır. Çal'ın Uşak'a bağlantısı ise Karahallı ve Ulubey ilçeleri üzerindendir.
Çal'a en yakın tren istasyonu 35 km mesafedeki Kaklık istasyonudur.
Yüzölçümü 1521 km2 olan Çal, 850 metrenin üzerinde bir rakıma sahiptir. Çal'ın yakınlarından geçen Büyük Menderes Nehri Çal'ın doğusunu büyük vadilerle yarmıştır. Çal'ın yüksek bir bölgede kurulmuş olması, menderes vadilerini bir hayli derinleşmesine sebep olmuştur. Bazı yerlerde bu derin vadiler adeta kanyon haline dönüşmektedir. Büyük Menderes Nehrinden geçmiş yıllarda sadece değirmenlerin çalıştırılmasında ve çok küçük çaplı arazilerin sulanmasında faydalanılıyordu. Ancak son yıllarda yapılan yatırımlarla hem Hançalar yöresindeki araziler; hem de Baklan ovasındaki geniş bir alan sulanabilir hale getirilmiştir ve Büyük Menderes Nehrinden bölge halkı daha fazla yararlanma imkânı bulmuştur.
Büyük Menderes Nehrinden kısmi olarak balık yetiştiriciliğinde de yararlanılmaktadır. Ancak bu tesisler çok büyük çaplı olmayıp, daha çok yörenin kendi ihtiyaçlarına göre üretim yapmaktadır. Menderes Nehri boyunca derin vadiler ve bu vadilerde Menderesin oluşturduğu uygun akıntı ortamı bölge için rafting sporunun da gündeme gelmesini sağlamıştır.
Ekonomi
İlçe halkının büyük bir kısmı geçimini tarımdan sağlar. İlçede yetiştirilen ürünlerin başında üzüm gelir. Çal üzümü meşhur bir üzüm türüdür. Çal Karası olarak da bilinen bir türü gayet meşhurdur. Ayrıca bamya, elma, tütün, sebze, tahıl, anason, haşhaş, kapari, ayçiçeği, mısır,kekik gibi ürünler de yetiştirilmektedir. İlçede çimento, Traverten Mermer ve meyve suyu fabrikası ile yetiştirilen elma ve üzümün muhafazası için soğuk hava depoları bulunmaktadır.İlçede üzümlerin şarap yapılabilmesi için şaraphaneler vardır.
Denizli ve çevresinde "Çal kayması" tabiri II. Abdülhamit döneminde piyasaya sürülen ve ilk Osmanlı kâğıt para birimi olan "Kaime" dir