Buldan İlçesi hakkında bilgiler
15 Ekm 2015
Tarihçe
Buldan ilçesinde ilk yerleşim M.Ö. 2000’li yıllara kadar gitmektedir. İlçe sırasıyla Persler, Frikler, Siluslar, Lidyalılar, Hititler, Romalılar ve Bizanslılar tarafından egemenlik kurulmuş yerleşim birimlerinden biridir.
Buldan adının ilk geçtiği kaynaklar arasında 1530 yılında yazılmış olan “Muhasabe-i Vilayet-i Anadolu Defterini” gösterebiliriz. Bu defterde Lazıkiye (Denizli) Kütahya Livası içinde bir kaza olarak gösterilmektedir. Bu kazanın köylerinden biri Kaş-Yenice bucağına bağlı BULADAN köyüdür. Bu ad Boladan şeklinde de okunabilir. Bu köy bugünkü Buldan’dır. Başka bazı kaynaklarda da Arapça harflerin okunuşu tarzlarına göre Boldan, Boladan şeklinde okumak da mümkündür. Buldan adının kaynağı konusunda birkaç görüş vardır. Bunların arasında en ciddi olanı kelimenin kökeninin “Apollonos” kelimesinden geldiğidir.
1834 tarihli İngilizce bir kaynakta Buldan’ın adı Bulladan olarak geçmektedir. Bulladan adının Apollonos Hieron adlı şehirden geldiği belirtilmektedir. Apollonos Hieron, Buldan yakınında bir Eski Çağ yerleşim merkeziydi. Bu çalışmalarda Buldan adının Bulladan ve Bullandan olarak iki değişik şekilde yazılabileceği görülmektedir. İkinci yazılış şeklinin yöredeki Rumlar arasında daha sıkça duyulduğu belirtilmektedir.
Buldan adının kaynağı konusunda rivayetten öteye geçmeyen bazı görüşler de mevcuttur. Yerleşim yerinin dağların eteğinde olması nedeniyle Boldağ diye adlandırılğı, çok tanınmış aranılan dokumaları ürettiği için “Bulda al” diye adlandırıldığı ve Helenistik döneminde ticari yolları üzerinde yeni şehirler kurulduğu gibi eski şehirler de inşa ediliyordu. Buldan’ın Yenice Beldesi yakınındaki Tripolis’in bu dönemde Bergama Krallığı’nca kurulduğu bilinmektedir. M.Ö 133’te bölge Roma İmparatorluğu’na bağlanmıştır. Bilindiği üzere Roma İmparatorloğu M.S. 395’te Doğu ve Batı Roma İmparatorlukları’na ayrılmıştı. Anadolu ve dolayısıyla Buldan ve yöresi Selçuklu Türklerinin gelişine kadar Bizans yönetiminde kalmıştır.
Denizli ve havalesinde görülen ilk Türk birlikleri 1070’te buralara gelen Afşin Bey komutasındaki birliklerdir. Ancak Türklere Anadolu kapılarının açılması 1071 Malazgirt savaşında Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alpaslan’ın yenmesiyle mümkün olmuştur.
Kılıç Aslan 1102’de Denizli’yi fethetmiş ancak Bizans Batı Anadolu’da kaybettiği bazı yerleri ve arada Denizli’yi 1119’da geri almıştır. 1211 yılında Aydın Kuyucak İlçesindeki Antiyokla ile Alaşehir arasında engebeli bir alanda yapılan savaş sonucu Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans arasındaki sınır belirlenmiştir. Bu sınır Buldan havalesinde Büyük Menderes Nehri idi. Yani Sarayköy ve Denizli yöresi Anadolu Selçuklularına kalırken Buldan yöresi Bizans içine bırakılıyordu. Bu sınır uzun süre değişmemiştir.
13.yüzyılın sonlarında Denizli ve havalesinde Germiyanoğullarının bölgeyi egemenlikleri altına almayı uğraştıkları görülür. Buldan ve havalisinin Türklere geçmesi Germiyanoğullarınca gerçekleştirilmiştir. 1368’de Germiyanoğulları Denizli’yi tamamen ele geçirmişlerdir. Yıldırım Beyazıt 1390’da Germiyanoğulları Beyliğini sona erdirmiş, Buldan ve havalisi de, böylece Osmanlı Devletine katılmıştır.
Konum ve Yerleşim Bilgileri
ldan 1779’da Aydın İline bağlı bucak, 1807 yıllarında yine Aydın’a bağlı ilçe olmuştur. 1883’te de Denizli sancağına bağlanmış ve Denizli’nin 1923’de il olması üzerine Buldan da Denizli’ye bağlı ilçe olmuştur. Ayrıca Kurtuluş Savaşı sırasında 1920’de Yunanlılarca işgal edilen Buldan, 04 Eylül 1922’de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Coğrafi açısından, İlçe Ege Bölgesinin iç kısmında yer almakta olup, doğuda Güney İlçesi, batıda Kuyucak, kuzeyde Sarıgöl, güneyde Sarayköy İlçeleriyle komşu bulunmaktadır.
Yüzey şekilleri bakımından dalgalıdır. Alçak ovalar ve platolar birbirini tamamlar. Arazinin tamamı denizden yüksektir. Buldan platosu alçalarak Sarayköy tabakasına ulaşır. İlçenin diğer alanları dağ ve platolarla kaplıdır.
İlçe merkezinin rakımı : 690 m.dir.
İlçemizin yüzey ölçümü : 518 km2.dir.
İlçe İl Merkezine Uzaklığı : 46 km.dir.
İlçemizin sınırları içerisinde “Yayla Gölü” ve sulama amaçlı yaptırılan “Derbent Barajı Gölü” bulunmaktadır.
İlçenin güneyini ve batısını Aydın dağları silsilesi kaplar. Geleyli, Kumralı, Karlık tepeleri bu dağların doruk noktalarıdır. Kuzey batısı, kuzeyi, kuzey doğusu iç egenin engebeli arazileriyle kaplıdır. Bu bölgenin batısı yaylalıktır. Dağ ve orman içi köyleri bu alanda yer alır.
Batının yüksek yerlerinden beslenen çayır deresi ve kestane deresi birleştikten sonra Buldan çayı adını alırlar. Buldan çayı da Yenice kasabasında Büyük Menderes Nehrine karışır. Kaşıkçı, Yeniçam, Gülalan, Hasanbeyler köylerinin sularının toplandığı Kadıköy çayı, 1967 yılında yapılan Derbent sulama Barajı’nda birikir.
İlçe merkezinin batısında 1500m yükseklikte, dağ içi düzlüğünde Süleymanlı gölü vardır. Çok eskiden bu gölün bir ark sistemiyle Buldan’ın yeşil bahçelerini suladığı bilinmektedir.
Buldan’ın doğusuna doğru arazi yüksekliği giderek azalır. İlçe topraklarının yaklaşık üçte birinin bulunduğu bu bölge, Adıgüzeller Barajı’nın sularıyla verimini giderek arttırmaktadır. Büyük Menderes Ovasının tarıma elverişli toprakları üzerinde Yenicekent, Doğan, Oğuz, Mahmutlu ve Bölmekaya köyleri kuruludur.
İlçedeki ormanlar iki büyük yangında tahrip olduğundan, çeşitli kuruluşların ortak çalışmalarıyla yeniden ağaçlandırma başlanmıştır.
İlçenin Asıl Ege ile Ege arasında bulunması iklim çeşitliliğine neden olmaktadır. İlçenin doğusunda Akdeniz iklimini andıran bir iklim görülür.Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağmurludur. Hiç kar yağmaz, don olayına rastlanmaz. Yıllık yağış ortalaması 600-700 m2’dir. Güney ve batısındaki dağların deniz etkisini azaltması yüzünden Tosunlar, Kuyucak ve Sarayköy’e göre daha az yağış alır.
Buldan İç kesimlerdeki yüksek yayla alanlarında iklim giderek karasallaşır. Yazları sıcak, kurak ama ovaya göre serin geçer. Kışlar soğuk ve kar yağışlıdır, don olayı görülür. Karlık tepesi ve yakın çevresinde kuyularda özel olarak kar depolanır, yazın satılır. İlçenin üç tarafı dağlarla kaplı olduğundan sert rüzgarlara rastlanmaz. Yaz aylarında yayladan ovaya doğru esen ve vadiye nefes aldıran meltemler vardır. Yüksek dağlar hava dolaşımını olumsuz etkilediğinden kış aylarında hava kirliliği artmaktadır.
Karasal iklim ile Akdeniz ikliminin sırını zeytin ağacı çizer. Çizginin aşağısındaki ova bölgesinde pamuk, sultaniye üzüm, incir ve tahılgiller yetiştirilir. Yüksek yerlerde özellikle tütün ve yaz sebzeleri üretilir. Narlıdere tarafında nar, Alandız ve Kaşıkçı yaylalarında kiraz, kestane ve ceviz önemli gelir kaynağıdır. Yenicekent ve çevresi Türkiye’nin ilk turfanda üzümünü piyasaya sürmüştür. Son yıllarda yayla köylerinde elmacılık, Kadıköy’de şeftalicilik önem kazanmıştır.
Buldan ormanlarında kızıl çam, alıç ve az da olsa bodur ardıç, meşe ağaçları bulunmaktadır. Çitlembik (Melengiç) ağaçlarına,son yıllarda Antepfıstığı aşılanmaktadır.